Güncelleme Tarihi : 15.01.2022
Masumiyet Müzesi, İstanbul
Masumiyet Müzesi bir yazarın sözünün gerçekleşmesidir. Hem aşkın, kurgunun vitrini, hem de 20. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'un gerçek yaşamının temsili. Müzenin temeli bir roman üzerine atılıyor Orhan Pamuk. Roman 2008 yılında yayımlandı ve Müze 2012 yılında halka açıldı.
Pamuk'un başından beri romanda anlatılan döneme ait anıları ve anlamları taşıyan parçalardan oluşan bir müze kurma planı her zaman vardı. Sanat eserleri romanda anlatılan sıraya göre düzenlenmiştir. Detaylara gösterilen özen, her ziyaretçiyi konsepte hayran bırakabilir ve büyüleyebilir. Pamuk'un aynı isimle roman yazma fikri aklına ilk geldiği 1990'lı yıllardan beri bu parçaları topladığı söyleniyor.
Masumiyet Müzesi konsepti
Masumiyet Müzesi, iki klasik aşk kuşunun hikayesine odaklanıyor. Kahraman Kemal İstanbul'un tipik üst sınıf bir ailesinden, sevdiği Füsun ise nispeten orta sınıf bir aileden gelmektedir. İkisi de uzak kuzen olsalar da aralarında pek ortak nokta yok. Kemal'in anlatımına göre sosyal statüsüne daha yakın bir kız olan Sibel ile evlenen Sibel, uzak kuzeni Füsun'a aşık olur. Bundan sonra işler karmaşıklaştı, daha doğrusu rüya gibi oldu.
Eski mobilyalarla dolu tozlu bir odada buluşurlardı. Müzenin tüm mimarisi buradan ilham alıyor. Füsun başkasıyla evlendikten sonra Kemal sekiz yıl boyunca aynı yere giderdi. Her ziyaretinde yanında hatıra olarak kalsın diye oradan bir şeyler alırdı. Müzenin internet sitesine göre bu anılar Müzenin koleksiyonlarını oluşturuyor.
Müze binası, 19. yüzyıldan kalma, ayrılmış bir ahşap evdir. Vitrinleriyle ahşap ev, aşk ilişkisini mümkün olan en özgün şekilde yeniden anlatmak için idealleştirildi. Müzedeki her enstalasyon, geçmişle günümüz arasında yeniden bağlantı kuran bir hikayeyi anlatıyor.
İçerideki ne?
Masumiyet Müzesi katlara bölünmüştür. Sergiler beş katın dördünde sergileniyor. Her sergide kullanılan, giyilen, duyulan, görülen, toplanan ve hatta hayal edilen farklı roman karakterleri kutulara ve vitrinlere özenle yerleştirilmiş şekilde sergileniyor. Bunlar aynı zamanda genel olarak İstanbul'un o günlerdeki yaşamını da temsil ediyor. Romanın kahramanı iki farklı sosyal statüye ait olduğundan Müze her ikisini de temsil eder.
Müzeye girdiğinizde sesli rehber kiralama seçeneğiniz bulunmaktadır. Yani dolaptan dolaba geçtiğinizde romanla bağlantısını anlatan sesli rehberi dinleyebilirsiniz. Romana atıf yapılması Müze'nin daha gerçekçi görünmesini, Müze'nin varlığı ise romanın daha doğal hissettirilmesini sağlar. Bu bağlantı birçok kişiyi kendine aşık ediyor.
Sergiler, romandaki bölümlere göre numaralandırılmış ve başlıklandırılmış dolaplar halinde düzenlenmiştir. Müzenin inşa edildiği 2000-2007 yılları arasında en üst katında Kemal Basmacı'nın ikamet ettiği söyleniyor. Romanın el yazmaları ağırlıklı olarak bu katta yer almaktadır. Romanın sırasına göre düzenlenmeyen en büyük ve tek dolap '68 Sigara İzmariti' başlıklı 4213 numaralı kutudur.
Son Söz
Masumiyet Müzesi'nin tarihi vardır ve dünyanın en iyi müzelerinden biridir. Bu kurgu ve aşk cennetini ziyaret etmeden İstanbul gezisi tamamlanmış sayılmaz. Her ne kadar müzeyi görmeden önce romanı okumanız şart olmasa da okursanız her şey daha anlamlı olacaktır.