Güncelleme Tarihi : 19.12.2023
Beşiktaş, Yıldız ve Nişantaşı tepeleri arasında yer alan Ihlamur Vadisi, 18. yüzyıla kadar uzanan zengin bir tarihe sahiptir. Bir zamanlar Fulya Çayı boyunca çınar ve ıhlamur ağaçlarının gölgelediği, popüler bir gezi noktası olan vadide imparatorluk bahçeleri, okçuluk yarışmaları ve kraliyet eğlenceleri anlatılır.
İstanbul E-pass turistlerin en güvendiği ve beğendiği dijital karttır. İstanbul E-pass size 80’den fazla atraksiyon sunuyor. Ekibimiz sizi İstanbul'da endişesiz bir şekilde karşılamaya hazır. Bizim kaçırmayın! E-pass'ınızı hemen alın, İstanbul'un daha fazla yerini keşfedin!
İmparatorluk Bahçesi ve Okçuluk Yarışmaları:
18. yüzyılda Ihlamur Kasrı'nın da içinde bulunduğu Ihlamur Vadisi'nin aşağı kısmı, Sultan III. Ahmed döneminde imparatorluk tersanesinin yöneticisi olan Hacı Hüseyin Ağa'ya aitti. Sultan III. Selim ve Sultan II. Mahmud'un atış yarışmalarını simgeleyen okçuluk taşları, vadinin tarihi önemine tanıklık ediyor.
Bir Konuşma Bahçesi'ne Evrim:
Sultan Abdülmecid vadinin üçüncü bölümünü "Sohbet Bahçesi"ne dönüştürdü. Sultan Abdülaziz döneminde eğlencelere ve güreş müsabakalarına ev sahipliği yapan imparatorluk bahçesi, daha sonraki hükümdarlar ve aileleri arasında da popülerliğini sürdürmüştür.
Cumhuriyete Geçiş:
Cumhuriyetin ilanından sonra Ihlamur Kasırları 1951 yılında İstanbul Belediyesi'nin mülkiyetine geçmiştir. TBMM tarafından Tanzimat Müzesi'ne ev sahipliği yapmak üzere tahsis edilmiştir.
Müzeye Dönüşüm:
1966 yılında Milli Saraylar tarafından devralınan Ihlamur Kasırları, çevre düzenleme çalışmalarının ardından 1985 yılında halkın kullanımına açıldı. Dikkat çekici bir mimari başarı olan Tören Köşkü, barok tarzda bir merdivene ve Batı tarzı bir iç dekora sahiptir. Geleneksel Osmanlı mimarisine sahip Maiyet Köşkü'nde mermeri taklit eden sıva işçiliği bulunmaktadır.
Ihlamur Kasrı: Tarihsel Bir Bakış:
Sultan Abdülmecid döneminde yapımına başlanan Ihlamur Kasırları, Tören Köşkü ve Maiyet Köşkü'nden oluşuyor. Barok özelliklere ve Batı tarzı iç dekorasyona sahip olan ilki, padişahın makamı ve resepsiyonlar için hizmet veriyordu. Daha az süslü bir bina olan ikincisi, geleneksel Osmanlı mimarisini koruyordu.
Günümüz Ihlamur Kasrı:
Ihlamur Kasrı, günümüzde müze-saray olarak, çevresinin tarihi dokusunu koruyarak ayakta duruyor. Yüksek duvarlar burayı gürültüden ve kaostan koruyarak ziyaretçilerin Merasim Kasrı ve Maiyet Kasrı'nı keşfetmesine olanak tanıyor.
Merasim Kasrı ve Maiyet Kasrı:
Abdülmecid'in Nigogos Balyan için yaptırdığı Merasim Kasrı, Ihlamur Kasrı'nın orijinalidir. Yakınlarda ise daha basit bir yapı olan Maiyet Kasrı bulunmaktadır. İki katlı ve sade dış süslemeleriyle Maiyet Kasrı, sade iç dekorasyonuyla geçmişe bir bakış sunuyor.
Miras ve Ziyaretçiler:
Abdülmecid döneminden sonra Abdülaziz kasırlara daha az ilgi gösterdi. Ancak V. Mehmed teselliyi 1910'da bahçede bularak, etkinliklere ev sahipliği yaparak, Bulgar ve Sırp Kralları gibi seçkin konukları ağırlayarak buldu.
Ihlamur Vadisi ve köşkleri, imparatorluk bahçelerinden okçuluk yarışmalarına ve günümüz müzelerine kadar yüzyıllarca süren bir tarihe tanıklık ediyor. Osmanlı geleneği ile Batı etkisinin harmanlanması, Ihlamur Kasrı'nı zamansız bir mücevher haline getiriyor ve ziyaretçileri geçmişinin zengin dokusunu keşfetmeye davet ediyor. İstanbul E-pass ile daha fazlasını keşfedin!