Güncelleme Tarihi : 08.03.2023
Boğaziçi
Boğaziçi iki kıtayı birbirine bağlayan ışıltılı bir boğazdır. Şüphesiz şehrin en huzurlu atmosferinin deniz trafiğiyle buluştuğu nokta burasıdır. O da bizi büyülüyor. Keyifli bir İstanbul gezisi birkaç güzel fotoğraf olmadan tamamlanamaz. Düzenli bir sosyal medya kullanıcısıysanız atlamamanız gereken yerlerden biri de Boğaz kıyıları.
Sizler için basit, sade ama hedefe yönelik bir tatlı listesi hazırladık. Avrupa ve Asya olmak üzere iki başlığı bulunmaktadır. Ancak yarı yolda kıta değiştirmek isterseniz limanlardan karşı kıyılara geçen teknelere rastlayabilirsiniz.
İstanbul E-pass ile Boğaz Turunun keyfini çıkarabilirsiniz. Boğaz turu 3 çeşittir. Bunlardan biri Eminönü'nden düzenlenen düzenli Boğaz Gezisi turudur. İkincisi, merkezi konumdaki otellerden alma ve bırakma hizmetlerini içeren Akşam Yemeği Gezisidir. Sonuncusu ise turla Boğaz'ın her santiminin tadını çıkarabileceğiniz Hop on Hop off gezisidir.
Süleymaniye Camii
Süleymaniye Camisi tam olarak Boğaziçi'nde olmasa da biraz konuşalım istedik. 16. yüzyıldan kalma bu nadide caminin arka avlusuna çıkıyoruz ve avlu, yamaç üzerine kurulmuş medreselerin manzarasına açılıyor. O medreselerin bacalarının ardında güzel İstanbul'u göreceksiniz. Keyifli bir çekim dileriz.
Açılış saatleri: Her gün 08: 00 - 21: 30
Karaköy Arka Sokakları
Kentin çehresinin değişmesiyle birlikte İstiklal Caddesi'nin renkleri de değişti. Karaköy ilçesi rengarenk sokaklarıyla sizleri bekliyor. Şemsiyeler ve grafitilerle süslenmiş sokaklarına bayılacaksınız. Bir köşe kafede kahvenizi yudumlarken en güzel fotoğrafları çekebilirsiniz.
Dolmabahçe Sarayı
İşte o meşhur kapının adresi. Dolmabahçe Sarayı 19. yüzyılda inşa edilmiştir. O dönemin ihtişamını her köşede görebilirsiniz. Müzeyi gezdikten sonra denize açılan kapıya doğru ilerleyin. Müzeyi boş bulmanız için sabahın erken saatlerinde müze açılır açılmaz gitmenizi öneririz.
İstanbul E-pass, pazartesi hariç her gün Dolmabahçe rehberli turlar düzenlemektedir. Dolmabahçe Sarayı ziyaretçilerin yapılacaklar listesinde yer alıyor. Profesyonel lisanslı rehber eşliğinde Dolmabahçe Sarayı turuna katılma şansını kaçırmayın.
Çalışma saatleri: Dolmabahçe Sarayı pazartesi hariç her gün 09:00-17:00 saatleri arasında açıktır.
Ortaköy
Sahil boyunca kuzeye doğru ilerlerken Beşiktaş bölgesini geçip Ortaköy'e varıyoruz. Ortaköy birçok uluslararası filmde de rol almış bir bölgedir. Limanın hemen yanındaki Ortaköy (diğer adıyla Mecidiye) Camii oldukça güzeldir. Dondurmalı waffle almayı da unutmayın.
Rumeli Hisarı
Kuzeye doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Yamaçta tüm ihtişamıyla bir kaleyle karşılaşacaksınız. Hayır, burası bir kale değil. Osmanlılar şehri alırken 15. yüzyılda bu kaleyi inşa etmişler. Hem içeride, hem üstte, hem de kapıda fotoğraf çekebileceğiniz geniş alanlar mevcut. Eski Türk filmlerinin kılıç-kalkan savaş sahneleri de burada çekilmiştir.
Rumeli Hisarı kısmen açıktır. Kale Pazartesi hariç her gün 09.00-17.00 arasıdır.
Arnavutköy
Bu alan bakan herkese farklı bir his veriyor. Burası biraz eski ve yorgun bir bölge. Ama aynı zamanda güçlü, dinamik ve harekete geçmeye hazır genç bir ruha da sahip. Her şeyden önce aşk ve tarih arasında kararsızdır. Arnavutköy aşktır. Boğaz kıyısında el ele yürürken sıcak kestanelerinizi alabileceğiniz kıyıdır.
Kız Kulesi
Bu kulede kilitli kalan bir kızın hikayesidir. Ama yerel versiyon. Ve ejderhamız bir yılandır. İster inanın ister inanmayın ama konuşmayı seviyorum. Sokak satıcılarından simitlerimizi, çaylarımızı alıp karşılarına oturup sohbet etmeyi seviyoruz. Fotoğraf çekmeyi ve bunları Instagram'da yayınlamayı seviyoruz. Özellikle simitin ortasında yer alan Kız Kulesi'nin fotoğraflarını çekmeyi seviyoruz. Simit Kız Kulesi'nin çerçevesiymiş gibi görünüyor. Kız Kulesi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz tıklayın okuyun.
Tadilat nedeniyle Kız Kulesi geçici olarak kapatılmıştır.
Çamlıca Tepesi
Çamlıca Tepesi Üsküdar bölgesinin üst kısmında yer almaktadır. Yukarıdan bakıldığında bu tepe şehri tamamen kucağına alıyor. Avrupa yakasını kusursuz, hatta Anadolu yakasının bir kısmını görme manzarasını çok seviyorsunuz. Burada dondurmanızı veya kızarmış mısırınızı alıp tatlı fotoğraflar çekebilirsiniz. Yukarıdaki kafede kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Hafta sonu giderseniz oldukça fazla gelin ve damat görebilirsiniz.
Kuzguncuk
Boğaz kenarında otantik bir köy var. Kuzguncuk ilk günden beri hep köy olmuştur. Rengarenk sokakları, şirin kafeleri, bahçeleri ve minik evlerine hayran kalacaksınız. En önemlisi aynı avluyu paylaşan kilise ve camiyi ve bunlara yaslanan bir havrayı barındırıyor. Sayısız fotoğraf çekilebileceğiniz, güzel dostluklar kurabileceğiniz bir bölge burası.
Beylerbeyi
Kuzguncuk'un biraz ilerisindeki köprüyü geçtikten sonra Beylerbeyi bölgesine varıyoruz. Sadece bölgesiyle değil, 19. yüzyıldan kalma sarayıyla da göz dolduruyor. İdeal olarak bölge küçük, tatlı bir balıkçı kasabasına benziyor. Teknelerin yanında fotoğraf çekebilirsiniz. Veya bir Türk meyhanesinde veya Beylerbeyi Sarayı'nda güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Çengelköy
Sahil boyunca tekrar kuzeye gidiyoruz. Çengelköy ve çevresiyle karşılaşacağız. Deniz kenarındaki kafeye gidip hamur işlerinizi alıp çay içebileceğiniz tatlı bir bölge burası. Avrupa kıtası arkanızdayken fotoğraf çekerken yerel halkla tanışabilirsiniz. En güzeli de uzun sahil boyunca yürümeyi seviyorsanız deneyebilirsiniz. Belki yerel balıkçılara rastlarsınız ve denemek istediğinizi söylersiniz.
Son Söz
İşin güzel yanı, hangi bölgeye giderseniz gidin fotoğrafın arka planı bambaşka bir kıta olacak. O halde çekimlerinizi paylaşın ve bizi de etiketlemeyi unutmayın. Artık Avrupa'yı Asya kıtasından mı izlemenin yoksa Asya'ya Avrupa'dan mı bakmanın daha iyi olduğuna siz karar veriyorsunuz.