Güncelleme Tarihi : 15.01.2022
İstanbul'daki Nehirler ve Göller
İstanbul'daki göller ve nehirler tarihi öneme sahiptir. Tarihte Konstantinopolis (şimdiki İstanbul) savaşların ve savaşların merkeziydi. İçme ihtiyacını karşılamak ve diğer pek çok işi gerçekleştirmek için su depolarına sahip olmak zorunluydu. Bugün hiçbir savaşın olmaması ve bu nehirler ve göllerin artık harika turistik cazibe merkezleri olarak hizmet vermesi dışında pek bir şey değişmedi.
İstanbul'daki göller ve nehirler, ziyaretçilerin keyif alabileceği uzun bir rekreasyonel aktivite listesi olduğundan, popüler turistik noktalar haline gelmiştir. Bunlar arasında kamp yapmak, güneşlenmek, göl ve nehir kenarında orman yürüyüşü yapmak ve dinlenmek sayılabilir.
İstanbul'daki göller
İstanbul göllerinin güzelliğini birçok şair ve yazar kaleme almıştır.
Terkos / Durusu Gölü
Durusu Gölü olarak da bilinen Terkos Gölü, İstanbul'un Arnavutköy ve Çatalca ilçeleri arasında yer almaktadır. Terkos Gölü, İstanbul'un en büyük gölü olup Kanlı Deresi, Belgrad Deresi, Başköy Deresi ve Çiftlikköy Deresi'nden beslenmektedir. Terkos Gölü yerli halk ve turistler için ideal bir piknik noktasıdır. Küçük ormanlarla çevrili olması orman yürüyüşçüleri için macera dolu bir ortamdır.
Durusu Gölü yaklaşık 25 kilometrekarelik bir alana yayılıyor. Terkos Gölü'nün Karadeniz'e doğrudan bağlantısı yoktur; bu nedenle su tazedir. Şehirdeki su dağıtımının ana merkezi gölden uzanan boru hatlarına sahip ve dolayısıyla şehre tatlı su sağlıyor. Gölün çevresinde kır tarzı küçük oteller ve küçük bir köy bulunmaktadır. Turistler ve yerel halk (belirli protokoller kapsamında) kaz avının ve tatlı su balıkçılığının keyfini çıkarabilir.
Büyükçekmece Gölü
Büyükçekmece Gölü, Marmara Denizi'ne yakın bir konumdadır. 12 kilometrekarelik bir alana yayılıyor ve Beylikdüzü'nün nüfuslu ilçesinde akıyor. En derin kısmı bile yaklaşık 6 metreye ulaşan sığ bir su gölüdür. Doğal olarak göl, Marmara denizine bağlı ancak yapay olarak bir barajla ayrılarak şehrin su deposu görevini görüyor. Büyükçekmece Gölü balıkçılık açısından oldukça popülerdi ancak son zamanlarda yakın bölgelerdeki insan yerleşimleri ve endüstriyel gelişmeler nedeniyle tehlike altındaki göller listesine alındı.
Küçükçekmece Gölü
Sazlıdere, Hadımköy ve Nakkaşdere derelerinin beslediği Küçükçekmece Gölü'dür. Büyükçekmece Gölü'nün de denize bağlantısı gibi. Ancak Küçükçekmece Gölü'nün dalgakıranın altından denize bağlayan küçük bir kanalı vardır. Kent merkezinin batısında, Marmara Denizi kıyısında yer alır. Gölün en derin yerleri 20 metreyi geçmediği için çoğunlukla sığ sulara sahiptir.
Ancak diğer birçok su kütlesi gibi göl de, hem insan hem de deniz yaşamına zararlı, düzenlemeye tabi olmayan zehirli kimyasallara ve endüstriyel atıklara maruz kalmaktadır. Bu nedenle göldeki hayvanların kirli olduğu ve balıkçılık için ideal olarak kabul edilmediği söyleniyor.
Baraj Gölleri
İsaköy gölü, Ömerli gölü, Elmalı gölü, Alibey gölü, Sazlıdere gölü ve Dalek gölü su deposu görevi gören ortak baraj gölleridir. Çok kalabalık olmasa da bu baraj gölleri dinlenmek ve huzur içinde kaliteli vakit geçirmek için harika bir yerdir. Hükümet yetkilileri, suyun mümkün olduğu kadar kirlenmemesini sağlamak için civardaki tüm konut projelerini yasakladı.
İstanbul'daki nehirler
İstanbul'da çok büyük nehirler yoktur. Sınırların içinde yer alan akarsuların tamamı ya küçük ya da orta büyüklüktedir. İstanbul'da bulunan 32 nehirden en büyüğü Riva Çayıdır. Bunlardan bazıları, diğer büyük nehir ve akarsuların bağlantıları ve kolları olmaktan başka bir anlam taşıyamayacak kadar küçüktür. Bu nehirlerden bazıları şehir merkezi için potansiyel su kaynağı görevi görüyor.
İstanbul Asya Yakası
İstanbul'un nehirleri arasında en büyüğü Riva Nehri'dir. Asya yakasında, şehir merkezine 40 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Kocaeli ilinden başlayıp çıktığı yerden 65 kilometrelik bir yolu kat ederek Karadeniz'e giriyor. Yeşilçay (Ağva), Çanak dereleri, Kurbağalıdere dereleri, Göksu ve Küçüksu dereleri de İstanbul'un Asya yakasında yer almaktadır. Yeşilçay (Ağva) ve Çanak dereleri Karadeniz'de son bulmaktadır. Kurbağalıdere deresi Marmara Denizi'nde biter, Göksu ve Küçüksu dereleri ise İstanbul Boğazı'na girer.
İstanbul'un Avrupa Yakası
İlin Avrupa yakasında İstinye, Büyükdere dereleri, Kağıthane dereleri, Alibey dereleri, Sazlıdere dereleri, Karasu dereleri ve İstiranca dereleri bulunmaktadır. Haliç, Alibey Deresi'nin Kağıthane Deresi ile birleşmesiyle oluşur.
Son Söz
İstanbul'un ister gölleri ister nehirleri olsun, küçük ya da büyük su kütleleri doğanın harika yaratımlarıdır. Çok güzeller ve büyüleyiciler. Birçok nehir ve göl çeşitli eğlence fırsatları sunar ve bu nedenle geziler ve piknikler için idealdir. Tüm su sporları hafta sonları dinlenmek ve vakit geçirmek için mükemmeldir. Dolayısıyla bu nehirlerden bir veya ikisine yapılacak bir gezi biraz para ödemeye değer.
Bu yüzden çantanızı toplayıp İstanbul'a seyahat etmekten çekinmeyin!